14 Eylül 2014 Pazar

Japonya'nın En Hızlı Otakusu

Japonya’nın En Hızlı Otakusu Kantai Collection Hayranı Çıktı

Japonya'nın En Hızlı Otakusu
Otaku dendiğinde genel anlamda ilk akla gelen şişman, gözlüklü, sapık tiplerdir. Ancak bir koşu yıldızı olan Hashimoto Takashikyo Japonya’daki bu algıyı değiştirebilecek bir ilke imza attı. Yerel bir atletizm şampiyonasında 400 metre yarışında altın madalya kazanan Hashimoto, madalya töreninin ardından birincilik kürsüsünde seyircilere hayranı olduğu kart oyunu Kantai Collection’dan Atago karakterinin posterini takdim etti.
Japonya'nın En Hızlı Otakusu
Sporcu sadece birinci olmakla kalmadı ”otaku” kültürüne de farklı bir boyut getirmiş oldu. Olayın ardından Yashimoto Japonya’da internette en çok aranan isimlerden biri haline geldi. Öyle ki artık ona ”Japonya’nın En Hızlı Otakusu” diyorlar.
Kaynak:AnimeFantastica

12 Eylül 2014 Cuma

Soul Eater Mangasını Okuyan Genç Ailesini Öldürmeye Çalıştı


2012 yılında sevdiği Naruto Shippuuden karakterinin ölümüyle hayatını sonlandırmaya karar veren genci  ya da “Pikachu” diye bağırıp camdan atlayarak çocukluğumuzu harcayan ufaklığı hatırlıyor musunuz? Unuttuysanız bile yaşananları tekrar gündeme getirecek bir olay bu sefer Florida’da yaşandı. 14 yaşındaki genç bir kız perşembe günü sabahın erken saatlerinde yaşadığı evi ateşe vererek evde uyuyan annesini ve 9 yaşındaki kardeşini ölüme terk etti. Polislerin açıklamasına göre bir yatak çarşafını ve bir havluyu rom ve çamaşır suyuna batıran ve evlerinin garajında tutuşturan kız, kaçtıktan sonra  kıyafet, su şişeleri, kurabiye, el feneri, çakmak son olarak da bıçaklarla doldurduğu çantasıyla yakın bir parkın tuvaletine uyumaya gitti.
Neyse ki anne ve ve kardeş çalan alarm sayesinde evden zarar almadan kaçmayı başardı. Durumun aslını bilmeyen itfaiye görevlileri genç kızın evde olup almadığını anlamak için alevler içindeki eve dalmak zorunda kaldı. Bu esnada annenin telefonuna “Anne, çok üzgünüm. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum. Yaralandınız mı?” şeklinde bir mesaj geldi. Sonrasında polislere yangını kendi çıkardığını itiraf eden genç kız kundaklama ve cinayet teşebbüsünden tutuklandı. Sorgu sırasında ise polise CreepyPasta internet sitesinin ve Soul Eater mangasının müdavimi olduğunu söyledi. Ayrıca polislerin bulduğu kıza ait günlükte “Eğer tüm bunlar devam ederse, bu ev güvenli olmaktan çıkacak.” şeklinde bir ifadeye rastlandı.
Soul Eater Mangasını Okuyan Kız Ailesini Öldürmeye Çalıştı
İlk başlarda  genç kızın internet ve oyunu sayesinde oldukça ünlü olan Creepy Pasta çıkışlı korku figürü Slender Man’e karşı bir saplantısı olduğunu iddia edildi; bu yüzden ortaya konan pek çok rapor ve hemen ardından basında tüm olayın sorumlusu olarak Slender Man gösterildi. İşin enteresan tarafı bu olayın Slender Man’in bir saldırı sonucunda suçlandığı ilk vaka olmaması. Wisconsin’de 12 yaşındaki kızların sınıf arkadaşlarını bıçaklaması yine Slender Man’e patlamıştı. Ya da13 yaşındaki bir kız çocuğun haziran ayında annesini bıçaklamasının ardından anne kızın günlüğünde Slender Man’e dair göndermeler olduğundan bahsetmişti.  Yaşanan bu olayda günlükte yer alan ifade de günah keçisi olarak yine Slender Man’in  işaret edilmesine sebep olmuş gibi görünüyor. Ancak bu noktada çoğu kimsenin dikkat etmediği şey kızın açık olarak isim verdiği tek kaynağın Soul Eater mangası olması ve bildiğimiz gibi onun da Slender Man içeren Creepy Pasta hikayeleriyle pek bir alakası yok.
Soul Eater Mangasını Okuyan Kız Ailesini Öldürmeye Çalıştı
Haberi paylaşan bir internet sayfasında Soul Eater’mangasının 87. bölümündeki bu kapak sayfası kullanıldı. Kapakta geçen cümle ise şöyle: “Sadece İnsan Öldürmek ile Alakalı Basit Bir Hikaye”
Olay üzerine yapılan bir basın toplantısında Pasco şerifi Chris Nocco, bahsi geçen kaynakların yangınla doğrudan bir bağlantısı olmasa bile internette “çocukların gerçeklik hislerini kaybetmelerine sebep olabilecek rahatsız edici pek çok şey” bulunduğunu ve daha kötüsünün de yaşanabileceği bu korkunç olaya internetteki bu şeylerin sebep olduğunu söyledi. Bunun yanında aileleri bu konuda bilinçlendirmek istediğini ve malum siteden de “sakıncalı içeriğin” kaldırılmasını talep edeceğini belirtti.
Sonuç olarak baktığımızda Floridalı gencin özellikle Soul Eater okuduğunu belirtmesi dışında neden tam olarak etkilendiğini bilmek zor. Kesin olan şey insanların, buna benzer çoğu vakada olduğu gibi olayın yaşanmasındaki asıl nedeni sorgulamak yerine kurmacanın üzerine suç atarak olayı somut sebeplere itme eğiliminden kurtulmaları için hala bir fırın ekmek yemeleri gerekiyor olması. Yazıyı burada Creepy Pasta sitesinin Wisconsin’deki olay sonrasında yaptığı açıklamadan bir cümleyle bitirebiliriz.
“Gerçek ve kurgu arasında bir çizgi vardır. Bu çizginin nerede olduğunu anlamak ise size kalmış.”
Bir de bu arada, bizim için en tehlikelisi her zaman Pokemon olacak galiba.
Kaynak:Animefantastica

En Zeki Anime Karakterleri


Japon web sitesi Charapedia 10.000 erkek ve kadının (yaklaşık% 57, erkek% 43 kadın) katıldığı ankette  en zeki anime karakterlerini sordu.Top 20 en zeki karakterler aşağıdaki gibi.


KarakterBaşlıkOy
1Lelouch LamperougeCode Geass718
2Light YagamiDeath Note659
3Conan EdogawaDetective Conan639
4Seijūrō AkashiKuroko's Basketball503
5ShiroNo Game, No Life366
6Tsubasa HanekawaMonogatari Series363
7Tatsuya ShibaThe irregular at magic high school293
8Shintarō MidorimaKuroko's Basketball264
9Shintaro KisaragiMekakucity Actors257
10LDeath Note212
11SoraNo Game, No Life192
12Makoto HanamiyaKuroko's Basketball182
13Keima KatsuragiThe World God Only Knows152
14Izaya OriharaDurarara!!146
15Armin ArleltAttack on Titan140
16Ami MizunoSailor Moon123
17Hidetoshi DekisugiDoraemon114
18Kiyomaro TakamineZatch Bell107
19Yuki NagatoThe Melancholy of Haruhi Suzumiya101
20Shōichi ImayoshiKuroko's Basketball78



Anime Nedir?



Anime Nedir?
Anime (Japonca: アニメ telaffuzu: "anime"), animasyon veya çizgi film anlamına gelen Fransızca kökenli, Japonca bir kelimedir.
Animeler, genelde mangaların televizyona ya da sinemaya uyarlanmasıdır. OAV veya OVA denilen videolar şeklinde de piyasaya sürülebilirler.
Animeler, el çizimi veya bilgisayar yapımı olabilir.

Tarihçe
Momotarō Umi no Shinpei
Osamu Tezuka, Japonya'da çağdaş animenin öncüsü olarak kabul edilir. Genç yaşta 8 mm'lik kamerasıyla küçük animasyonlar çekmeye başlamış ve bu animasyonlarında Walt Disney ve Max Fleischer'ın eserlerinden ilham almıştır. Onun izinden yürüyen sanatçıların yapıtlarıyla anime adı verilen yeni bir stil ortaya çıkmıştır.
Anime tarihi 20'inci yüzyıl başlarında Japon film yapımcılarının Fransa, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'daki animasyon tekniklerini keşfetmesiyle başlamıştır.
Bu dönemde Japonya'da filmlere alternatif bir hikâye anlatımı sunabilen animasyon oldukça popüler olmuştur. Amerika'da filmler ve şovlar için oldukça büyük bütçeler mevcut iken, Japonya'da küçük bir piyasayı ve bütçe, yer, ve aktörlük eksikliklerini de taşıyordu. Batılı aktörlere benzeyen aktörlerin bulunmaması Avrupa, Amerika ve fantezi dünyalarında Asyalı oyuncuların varolmasını imkânsız kılıyordu. Animasyonun değişik kullanımları Japonlar'a benzemeyen karakterler ve yerlerin yaratılmasına sebep vermiştir.
1970'li yıllarda manga çizimleri büyük bir ilgi çekmiştir. Bu çizimlerin büyük bir çoğunluğu da animasyonlarda kullanılmıştır; özellikle Osamu Tezuka bir efsane ve "Manga'nın Tanrısı" haline gelmiştir. Eserlerinin ve diğer tasarımcıların da etkisiyle, anime günümüzdeki sanatın mutlak karakteristiklerini ve türlerini yaratmıştır. Mecha tarzı Tezuka tarafından şekil almış, Go Nagai ve diğerleri de geliştirmiştir. Yoşiyuki Tomino'nun katkısıyla da bir devrim gerçekleşmiştir. Gundam ve Macross gibi mecha animeleri 80ler'in klasikleri arasına girmiştir ve mecha türü anime günümüzde hala Japonya'da ve dünyada popülerdir. 1980ler'de anime Japonya'da ana görüş haline gelmiştir ve büyük bir üretime geçmiştir. Bununla beraber mangada popülaritesini Japonya'da ve dünyada zirveye taşımıştır. 1990lar'ın ortasında ve sonunda, ayrıca 2000ler'de anime tüm ülkelerde popüler olmuştur.

Diğer çizgi filmlerden farkı

Anime bir çizim sanatıdır , çizgi filmlerle aynı teknik özelliklere sahip olsa da çizimleri her yaştan insana hitap eder . Çizgi filmler genel olarak çocuklara hitap eder . Kültürümüzdeki kalıplaşmış çizgi film teriminden oldukça farklıdır. bkz: duygusal ,drama , fantastik , doğaüstü özellikler gibi birçok özel türü bünyesinde barındırır.

Görsel özellikler
Büyük gözler ve uzun bacaklar: Animelerin karakteristik özelliği
Bazı animelerde karakterlerin büyük gözleri, uzun bacakları vardır. Bunu Japonlar'ın kısa boylu ve çekik gözlü olmalarının yarattığı bir komplekse bağlayarak açıklayanlar vardır ancak bu açıklama çizimlerin kökeninde batılı örnekler olduğunun bilinmemesinden kaynaklanır. İlk Walt Disneyçizgi filmlerindeki karakterlerin büyük gözleri ve uzun bacakları vardı (Bambi vb.). Bu çizim tarzı bugün bazı batı animasyonlarında hala kullanılmaktadır. Örnek olarak Show TV ve TRT'de yayınlanmış olan Genç Pocahontas'ı ve İngiltere'de yapılmış olan Genç Robin Hood'u gosterebiliriz. Bu çizgi filmlerde de büyük gözleri, uzun bacakları olan karakterler kullanılmıştır ama bunlar anime değildir.Konu olarak daha çok büyüklere hitab eder.
Walt Disney'den etkilenen Osamu Tezuka'nın yapmış olduğu animeler Disney'in bu tür çizimlerini kullanmışlardır ve bu uygulama bazı animelerde bugün de sürmektedir. Yani bu çizimlerin kökeni Japonların kısa olması değil, Walt Disney'in etkisidir. Ve genel olarak bilinenin aksine; bütün animelerde uzun bacak ve büyük göz kullanılmayabilir.
Japonlar'ın boy-göz takıntıları nedeniyle böyle şeyler yaptıklarına dönük inanç tamamen bir Aristo Mantığı'nın bir çıkarımıdır. Yani "biber acıdır, hayat da acıdır, demek ki hayat biberdir" gibi bir önermedir. Bu konuda doğru ve gerçek yorumlar yapabilmek için derin bir tarih ve psikoloji bilgisine ihtiyaç vardır. Uzakdoğu insanında böyle bir takıntı olduğu yadsınamaz. Japonya'da çoğu genç kız uzun topuklu ayakkabı giyer. Ama unutulmaması gereken bir şey varsa bunun sadece uzakdoğuya özgü bir takıntı olmadığıdır. Bu takıntı az veya çok yeryüzündeki bütün ülkelerde, bütün ırklarda vardır. Ama animelerde sadece büyük gözler uzun bacaklar değildir göze çarpan, çoğunluğunda bizim normal hayata verdiğimiz tepkiler mimikler ve jestler daha fazla abartılı bir görsellikle ifade edilir.

Dünya
Türkiye'de bilinmemesine karşın birçok anime dünya çapında hayranlıkla izlenmekte ve değişik ülkelerdeki birçok saygın festivalde ödüller kazanmaktadır.
İlk renkli anime sinema filmi olan 1958 yapımı The White Snake Enchantress'ın Venedik, Meksika ve Berlin festivallerinde ödüller kazanmasının ardından dünya çapında söz sahibi olmaya başlayan animeler, uluslararası yarışmalardaki bu başarılarını her yıl daha da arttırarak sürdürmektedirler.
Anime'nin başarısına doğal olarak batılı animasyon şirketleri de kayıtsız kalmamaktadır. Uzun süredir batılı şirketlerle ortaklaşa birçok proje yapılmaktadır ve sonuçta ortaya mükemmel animeler çıkmaktadır. Buna Fransız-Japon ortak yapımı olan Mysterious Cities of Gold (Türkiye'de bilinen ismiyle Güneşin Oğlu Esteban) gibi birçok örnek sayılabilir. Ayrıca, batı animasyonun temsilciliğini yapan Disney de artık animelerin başarısını açıkca kabul etmektedir.
Bu nedenle, 1996 yılında yapılan Disney-Tokuma anlaşmasıyla Disney, Japon animasyonunun en büyük temsilcisi olan Studio Ghibli'nin anime filmlerinin dünya çapında dağıtımını ve pazarlanmasını üstlenmiştir. Ayrıca Disney, Studio Ghibli'nin hazırladığı anime filmlerinin üretim masraflarının bir kısmını karşılayarak bu filmlere yatırım yapmaya başlamıştır. Mesela Studio Ghibli'nin Tonari no Yamada-kun (My Neighbours the Yamadas) adlı filminin 2.4 milyar yen tutan üretim maliyetinin %10'u Disney tarafından ödenmiştir. Ayrıca Disney, anlaşma uyarınca dağıtımını üstlendiği Studio Ghibli filmlerinden olan Princess Mononoke'nin İngilizce dublajı için 2.4 milyon dolar harcayarak animelere verdiği önemi bir kez daha vurgulamıştır